Gelecek Nerede?
Bir zamanlar bilim kurgu olarak gördüğümüz şeyler şimdi gerçek oluyor. En yakın örneği koronavirüs. Hayatımızı aniden değiştiren ve kimsenin tahmin etmeyeceği zamanda geldi. Ezberleri bozan bir etkisi oldu. Bu dönemde iş anlayışını da değiştirdi. Freelance (serbest) çalışmalar arttı ve her şey online olarak yapılmaya başladı.
Bu yazımızda 2 tip insan üzerinde duracağız. İlki çok yakından bildiğimiz eline çantasını alıp sabah erkenden yola çıkan işçi. Kalabalıklar arasında işe yetişmeye çalışıyor. Akşam aynı şekilde işten çıkıp direkt eve geliyor. Sıkıştığı bu döngüden kendini kurtaramıyor bir türlü çünkü bakması gereken bir ailesi ve sorumlulukları var. O yüzden kendisini tanıyamıyor, neler sevdiğini, gerçekten ne yapmak istediğini bilmiyor. Çalışmaktan sadece ev-iş arasında mekik dokumuş dünyada kayda değer tek bir yeri bile görememiş.
Bir diğeri ise evinde ya da doğada olan freelance çalışanı. İstediği zamanlarda istediği yerlerde olan biri. İş arkadaşlarını ya da müşterilerini görmüyor bile sadece kendini tamamen tutkuyla bağlandığı işine veriyor. Tabiki de işin arka yüzü var. Tipik ofis çalışanından daha çok çalıştığı zamanlar olmuştur. Bu duruma gelesiye kadar daha çok zaman harcamış ve fedakarlıklar yapmak zorunda kalmıştır. Yani serbest çalışmanında bir bedeli var.
Tüm bunlara rağmen geleceğin çalışma modelinin freelance olduğunu düşünüyorum. Özellikle bu pandemi döneminde çalışma kültürünü bu yöne doğru biçimlendiriyor. Evet, yepyeni bir dünya geliyor, ama biz bu dünyanın neresinde olacağız. Kendimizi neresine konumlandıracağız. "Erteleye erteleye, neyi ertelediğinizi bile unutmuşsunuz." bence tokat etkisi yaratan bir cümle. Artık ertelemeyi bırakıp harekete geçme vakti değil mi?
Aylin hocama tamamıyla katılıyorum.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş.
Bizlere daha çok ilk bahsedilen insan tipi uyuyor. 2020 yılına girdiğimizden bu yana birçok felakete göğüs gerdik. Bu felaketin ana kaynağı tabiki insan. Bizler çalışırken yaşamayı, sevmeyi unuttuk. Ve en büyük umudumuz gelecek nesil...
YanıtlaSilEmeğinize sağlık Aylin hanım.