Kültürel Çeşitlilik, Eşitsizlikler ve Göç



Bilindiği üzere kültürel çeşitlilik; toplumda grupların ve onların kültürlerinin, kendilerini ifade etme biçimlerinin çeşitliliğini işaret etmektedir. Ülkemizi bunun en güzel örneklerinden biri olarak tanımlayabilir; yüzyıllardan bu yana coğrafyamızdaki nice din, dil, ırk, etnik köken ve bu eksende yer alan ananevî ve örfî öğeleri sayabiliriz.


Bugün Türkiye Coğrafyası’na baktığımızda yer yer tatsız gelişmeler yaşansa da, genel olarak kültürlerarası bir uyum olduğu görülmektedir. Burada önemli olan, kültürel çeşitlilik içinde yer alan paydaşların kendilerini özgürce ifade edebiliyor olmalarıdır. Ancak bu şekilde toplumda yenilikçi ve gelişime açık bir yapıdan söz edebiliriz. Bir toplumda baskılanan bir kültür, bir gelenek varsa; o gruplar veya paydaşları arasında stres yüklenimi ve olumsuz bir bakış açısı oluşmaya başlar.


İnsanlık tarihi ; yüzyıllardan bu yana din, dil, ırk, etnik köken gibi farklılıklar nedeniyle nice savaş ve karşıtlık mücadelelerine sahne olmuştur. Gelin görün ki; farklı kültürlerle iç içe, hoşgörü ile yaşamaya başlandığında her şeyin daha güzel olacağını fark etmeye henüz başlayamadılar.


Bu çatışma ortamı da “Göç” kavramını ön plana çıkarmaktadır. “Göç” kavramı geniş alanda incelenmesi gereken bir olgu olmakla birlikte; insan hayatında sosyal, ekonomik ve siyasal alanlarda gözle görülebilir bir etkisi bulunduğu da kaçılnılmazdır. Göç, sadece “göç eden insanları” değil; aynı zamanda “göç edilen yerdeki toplumları” da derinden etkileyen, çok kapsamlı bir süreçtir.


Ülkemiz; jeopolitik ve coğrafî konumu nedeniyle yoğun göç alan bir yapıdadır. Başlangıçta, vatandaşlarına sağladığı imkanları göç edenlere de sağlayan bir politika izlemesine rağmen sonradan vatandaşlarıyla göç edenler arasında büyük bir eşitsizlik olmaya başladı.


Özellikle fazla göç alan illerdeki insanlar, “istihdam imkanlarının elinden alındığı” gerekçesi ile isyan bayrağını kaldırmaya başladılar. Nüfus fazlalığından ötürü zaten kısıtlı olan istihdam imkanları doldu ve “işsizlik” olgusu alabildiğine büyüdü. Bir de buna göç edenlere sağlanan ayrıcalıklar eklemlendirilince, ekonomik anlamda ülke vatandaşları arasında “eşitsizlik” durumu ortaya çıkmaya başladı.


Ekonomik anlamda bu gelişmeler yaşanırken; beri yandan ülkemize göç edenlerin, aldıkları eğitim yapısı ve kültürel farklılıkları da ayrı bir çatışmayı beraberinde getirmektedir. 


Şu an bile gözle görülebilen böylesi bir çatışma ortamı varken; yaklaşık 10-15 yıllık bir süre zarfında toplumun ne gibi sosyo-ekonomik sorunlar ve toplumsal çatışmalarla karşı karşıya geleceği hakkında fikriniz var mıdır?

Saygılarımızla
Bizleri İntagram,Twitter ve Linkedin üzerinden takip edebilirsiniz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kültürel Entegrasyon