Yorumlayan Z'ler Düşünce ve Gençlik Platformu

Hayat koşuşturmacasının içinde sallanır giderken bu yolda süreci kolaylaştırıcı unsurlar hepimize iyi gelmiştir. Bu yazımda da gerek akademik gerek iş hayatınızda size yardımcı olabilececek uygulamalar hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz. İşte başlıyoruz.   NATION İlk olarak not ve belge organizasyonu için kullanılabilecek güzel bir uygulama ile başlamak istiyorum. Nation ile konuları başlık başlık düzenleyebilir, açılır kapanır düğmeler ile alt başlıklar halinde de kategorize edebilirsiniz. Konu başlıklarını önce kendiniz tekrar edip daha sonrasında kontrol amaçlı kendinizi deneyerek bu özelliği ders çalışırken kullanabilirsiniz. Bunların yanında hazırlanan tüm içerikler istenirse diğer kullanıcılar ile de paylaşılabilir. Sizler gerek tablolarınızı gerek notlarınızı ortak alana ekleyebildiğiniz gibi diğer üyelerin de içeriklerini görebilir, indirerek kaydedebilirsiniz. Nation, ister telefon ister bilgisayar ortamında kullanılabilecek güçlü bir not alma sistemi. Artık dilers...

  DATA ismini her gün onlarca kez duyarız. Tanımını ise ‘’veri’’ olarak biliriz. Peki DATA gerçekte bu kadar mıdır? A ile B’nin arasındaki mesafenin kendisi mi DATA’ dır? Big DATA ile DATA’nın arasındaki fark ne? DATA işlenebilir mi? Yapay zeka için DATA vazgeçilmez mi? Ve daha fazla sorunun cevabı aşağıda… Hadi başlayalım. Öncelikle yanlış bilmiyoruz. Data tam anlamıyla veri demektir ama sözlük tanımını da yapmadan geçmeyelim. Data; ham (işlenmemiş) gerçek enformasyon parçacığına verilen addır ( bu tanım vikipedia ve sözlükler üzerinden alınmıştır ).  Yani sorumuzun cevabı evet; A ile B’nin arasındaki mesafenin kendisi DATA’ dır. Bunu günümüz dünyası için önemli kılan şey ne o halde? Data tanımdan da anlaşılacağı üzere işlenmemiş bilgidir. Yani bu bilgi işlenebilir. İşlenebilmesi ne o halde? Sizi sizden daha iyi bilen yüce bir güce inanıyor musunuz? İnanıyorsanız, bir güç daha var inanmanız gereken; büyük paralara sahip şirketler. İnanmıyorsanız, inanacağınız bir şey var artı...

  Özgürlük veya hürriyet nereden bakarsanız bakın bugün Türkiye’de de dünyada da en çok konuşulan kavramlardan biri.Özel ve alımlı bir yanı var çünkü özgürlük biraz da hava gibi varlığı hissedilmeyen ama ihtiyaç duyulan ancak yokluğunda bizi huzursuz eden veya öldüren bir şey.Peki biz özgür bir ülke ve gelecek isterken özgürlüğe nasıl bakıyoruz bugün onu Isiah Berlin’in ‘özgürlükler’ tanımlaması üzerinden anlatmak isterim. Öncelikle Berlin’e göre özgürlük pozitif ve negatif olmak üzere iki türde incelenebilir ancak belirtmek de gerekir ki bu iki tür birbiriniz zıttı değil tamamlayacısıdır.Negatif özgürlük klasik anlamdaki özgürlük kısıtlamalarına tekabül eder yani özgürlükleri kısıtlayan direkt sebeplere bakar ve bunları sorumlu tutar.Yani bir anlamda özgürlüğün incelendiği olaya ‘ne(ler) beni özgürlükten men ediyor’ sorusunu sorar.Pozitif özgürlük ise özgürlüğün kısıtlandığı alana ‘hangi kişiler/kurumlar veya kurallar beni men ediyor’ sorusunu sorar.Yani bir anlamda pozitif özgürl...

  Düşündüğünüz şeyler gerçekleşmeye mi başladı? Yoksa sizin de mi korktuğunuz başınıza geldi? Bugün yine ekmeğin reçelli kısmı yere düşmüş veya sen yine bineceğin otobüsü beklerken diğer hatlar loto seri numarası gibi dizilmiştir. Hatta ertesi gün başka numarayı beklerken dün beklediğin otobüs durağa yanaşmış sen de “Beklesem gelmezsin ama!” diye arkasından söylenmişsindir.  İşte tüm bu yaşanılanların bir açıklaması var. Aynı yerçekimi kuvveti gibi kanunlaşmış olan çekim yasasıdır. Bu yasa yaşam deneyimimizi düşüncelerimiz aracılığıyla işliyor.  Kuantum fizikçileri bize tüm Evren’in bir düşünceden doğduğunu söylüyor! Evren, zihninde canlandırdıklarını hayata geçirmek için çabalar. Fakat bu noktada dikkatli olmak gerekir. Düşüncelerin kuruluş biçimi önem arz eder. Çekim yasası “olmaz”, “istemiyorum”, “hayır” ya da diğer olumsuz ifadeleri algılamaz. Kötü yerine iyiyi çekin. İnsanların istediklerine sahip olmamalarının tek nedeni; ne istediklerinden çok ne istemediklerini dü...

             İnsanların uzayı keşfetmek için sezgisel bir doğal ihtiyacı vardır, bu nedenle yıllardır bize uzak ve ulaşılmaz görünen uzayı keşfetmeyi arzuladık. Uzay araştırmaları, sağlık ve tıp, ulaşım, inşaat, kamu güvenliği, tüketici ürünleri, enerji ve çevre, bilgi teknolojisi ve endüstriyel üretkenlik dahil olmak üzere Dünya'daki medeniyete fayda sağlayan çeşitli teknik ve bilimsel gelişmelerle sonuçlandı. Başlangıç olarak, uzay araştırması zor, zekice ama uygulanabilir bir faaliyettir, bu nedenle bilim adamları ve yetkililer bunu dikkatlice düşünmelidir.       Her şeyden önce, uzay araştırmalarına milyarlarca dolar harcandığı ve önemli miktarda para yatırıldığı iyi bilinmektedir. Bu parayı, ülkelerdeki doğal afetleri ve eşitsizlikleri ele almak için kullanma tekniğidir. İkincisi, uzay yolculuğunun sabır gerektirdiği ve uzay operasyonlarımızın sonuçlarının uzun vadede bizim için değerli olmama ihti...

         Bir zamanlar bilim kurgu olarak gördüğümüz şeyler şimdi gerçek oluyor. En yakın örneği koronavirüs. Hayatımızı aniden değiştiren ve kimsenin tahmin etmeyeceği zamanda geldi. Ezberleri bozan bir etkisi oldu. Bu dönemde iş anlayışını da değiştirdi. Freelance (serbest) çalışmalar arttı ve her şey online olarak yapılmaya başladı.     Bu yazımızda 2 tip insan üzerinde duracağız. İlki çok yakından bildiğimiz eline çantasını alıp sabah erkenden yola çıkan işçi. Kalabalıklar arasında işe yetişmeye çalışıyor. Akşam aynı şekilde işten çıkıp direkt eve geliyor. Sıkıştığı bu döngüden kendini kurtaramıyor bir türlü çünkü bakması gereken bir ailesi ve sorumlulukları var. O yüzden kendisini tanıyamıyor, neler sevdiğini, gerçekten ne yapmak istediğini bilmiyor. Çalışmaktan sadece ev-iş arasında mekik dokumuş dünyada kayda değer tek bir yeri bile görememiş.     Bir diğeri ise evinde ya da doğada olan freelance çalışanı. İstediği zamanlard...

                                                               Sözlükteki anlamı insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin artırılması, yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen veya gereksiz görülen yönlerinin ortadan kaldırılması amacıyla teknoloji ve bilimden faydalanılması gerektiğini öne süren uluslararası bir entelektüel ve kültürel hareketi olan Transhümanizm, doğru ve yararlı bir şekilde kullanıldığında insan ırkına yararlı olacak bir projedir. Örneğin Çin ve Rusya gibi Asya’nın gelişmiş ve güçlü ülkeleri, Transhümanizm’i ordularında kullanarak insan gücü kapasitesini arttırmaya başlamışlardır. Bu, gelecek dünyada savaş gücü bakımından çok stratejik ve önemli bir gelişmedir.            Transhümanizm, yalnızca askerî alanda değil, sağlık gibi insan h...

  Stres Nedir ve Stresi Nasıl Yönetebiliriz? Stres kelimesi hepimizde ilk olarak olumsuz çağrışım yapsa da aslında stresin iki çeşidi olduğunu biliyor muydunuz? Peki, stres nedir? Stres, iç ve dış uyaranlara karşı vücudumuzun verdiği doğal ve otomatik bir tepkidir. Uyum sağlamamız veya tepki vermemiz gereken durumlarda bedenimizin alarm vermesidir. Savaş, kaç veya don tepkileri, tehlike hissettiğimiz ve tepki vermemiz gereken anlarda ortaya koyduğumuz reaksiyonlardır. Olumlu veya olumsuz fark etmeksizin değişimin olduğu her yerde stres de mevcuttur. Yeni bir işte veya yeni bir şehirde kendimizi stresli hissedebiliriz, çünkü yeni bir ortamda nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruzdur. Aynı şekilde; işten ayrıldığımızda veya mezun olduğumuzda da stres yaşayabiliriz, çünkü bir iş bulup bulamayacağımız belirsizdir.   Fakat, her şeyde olduğu gibi stresin de fazlası zarardır. Yapılan araştırmalar, stresin belli bir düzeyde olmasının bizi motive ettiğini, çaba göstermemizi sağladığ...

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programının (PISA) sonuçları incelenmeye değer. Testte, öğrencilerin, matematik, fen bilimleri ve okumayla ilgili sahip oldukları bilgi ve becerilerin ne kadarını hayata geçirebildikleri, sorunlarla karşılaştıklarında ne kadarını uygulayabilecekleri ölçülüyor. 2000 yılından beri uygulanan bu testin sonuçlarında en başarılı ülke hep Finlandiya çıkıyor. Türkiye ne yazık ki bu konuda zirveye oynayamıyor. Bu verilere dayanarak Finlandiya Eğitim Sistemini inceledim ilginç verilerle karşılaştım, sonuç oldukça şaşırtıcı ve bir o kadar da başarılı. Finlandiya’da zorunlu okula başlama yaşı 7.Yaşları ne olursa olsun, çocuklar okula kendileri yürüyerek ya da bisikletle gidiyor.Fin kültürü çocukların bağımsız yetişmesini önemsiyor. Çocuklarını okula getirip götüren, ders çalıştıran e beveynler diye bir şey yok. Fin eğitim müfredatı basit ve genel bir çerçeve tanımlamaktan ibaret. Öğrenciler, kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda kendi eğitim-öğretim programları...

Günümüz İsrail'inde bulunan Kudüs, dünyanın en kutsal toprakları ve bazıları için dünyanın merkezi olarak kabul edilir. Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman topluluklar için önemi küçümsenemez. Üç büyük tek tanrılı din için buranın bu kadar güçlü olmasının nedeni çok eskilere dayanmaktadır; 3500 civarında M.Ö. Kudüs'ün ilk sakinlerinin Jebusitler olduğuna inanılıyor, ancak bunu destekleyecek hiçbir arkeolojik kanıt bulunmamaktadır. Kral Davud, Kudüs'ü MÖ 1000 civarında ele geçirip Yahudi devletinin başkenti haline getirdiğinde, Kudüs toprakları Yahudilik için önemli hale geldi. Özellikle Kral Davut'un oğlundan sonra Süleyman ilk Yahudi tapınağını kurdu. Başlangıçta tapınağı inşa etmenin Kral David’in fikri olduğuna inanılıyor. Hatta tapınak için Moriah Dağı'nı bile kendisinin seçtiği düşünülüyor. Moriah Dağı, İbrahimi dinler için son derece önemli bir yerdir çünkü Yahudi geleneğine göre, İbrahim'in oğlu İshak'ı Tanrı tarafından kurban etmesi istenmiş ve o, İshak...